Ben bu blog yazma işini tutturamadım bir türlü. Friendfeed denen şey blog yazmamı engelliyor, çünkü orda kısa kısa anlatıyorum herşeyi. Blog yazmak için uzun düşüncelerinin, hikayelerinin olması gerekiyor. Bidost'un dediğine göre ff'den önce blog tutmaya başlasaydım böyle uzun zaman yazmadan duramazmışım. Aslında haklı da çünkü FF'de bir sürü blogcu var ve bloglarını da aksatmıyorlar.
Neyse efem, ben bir önceki yazımda acil eylem planı yaptığımı söylemişim ya onun ilk aşamasını başarı ile tamamladım :) Ama bundan sonraki aşamalar başarısız olacak çünkü okul fena bindi üstüme. Projeler, ödevler derken kendi işime vakit kalmıyacak gibi. E tabi biraz da benim suçum var bunda çünkü boş zaman nasıl üretilir bilmiyorum. Boş zamanlarımı hakkaten boş geçiriyorum bunun için aciil bir çözüm bulmam lazım.
İstanbul'u özlediğimi bildirmek isterim. Dün rüyamda "İstanbula gidecem" diye sayıklıyormuşum, babannem söyledi. 18 Nisan'da bir İstanbul yolculuğu yapmayı düşünüyorum. Düşün taşın ile kitap okuyup, fikirsizler ile de tabu oynuyacam :) Bir de imkanım olsursa boğaz turu yapmak isterim. Nisan ayında boğaz bir başka güzel oluyor.
Bu aralar çok fazla hayallere dalmaya da başladım. Öyle ki otobüste yolculuk ederken, rüyalarımda hayallerimin gerçekleştiğini görüyorum :) Çok fazla takıldım heralde ki artık bilinç altıma yerleşti bunlar. En iyisi hayatı oluruna bırakmak.
Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler.
hakkında hayırlısı :)Hayal kurmak güzeldir gerçek hayatla karıştırmadığın sürece :)
YanıtlaSil