19 Nisan 2010 Pazartesi

Buldum galiba :)

Neyi buldun diyeceksiniz :) Aslında buna bulmak denmez , farketmek denir. İçimdeki sürekli hüznün kaynağını farkettim. Genelde saklı olan ama bazen tavana vuran özlemin kaynağını farkettim. Geldiği zaman dünyadaki hiçbir varlığın gideremediği, kime anlatırsan anlat çare olmadığı, aslında her insanda olan bir özlem bu. İmam Rabbani nasıl tasvir etmiş bunu bakın:
Hüzün dalgası çarptıysa bir insanın yüreğine, ya Mevla'sını özlemiştir ya da Mevla'sı onu...Mevla'yı özleyen gönül ya hüznü bekler ya da hüzünlenir...Bela, gam ve keder Mevla'nın sevdiklerine gösterdiği kamçıdır..Vurdukça Kendine çeker..(İmam-ı Rabbani)
Hani Leyla, Mecnun'u çölde bulur da Mecnun onu tanımaz. Aslında Mecnun Leyla'ya değil aşka aşıktır derler. Bu da onun gibi aslında. İnsan hep bir şeyi özler, daha doğrusu özlediğini zanneder. Ama o özlediğine kavuşsa bile yine içindeki özlem dinmez. Çünkü o özlem, birine ya da birşeye değildir. Senai Demirci, Mesnevi'den de yararlanarak bunu şöyle anlatmış:
Dinle neyden ki hikâye etmede, Hep ayrılıktan şikayet etmede Mevlânâ’nın mesel dünyasında, ney insanı temsil eder. İnsan da, tıpkı ney gibi, içinde nefes saklamaktadır. İnsanın her sözü, bir özleyişin ve bir ayrılığın ifadesidir. İnsanın iç çekişleri, aslından ayrı olmanın hüznünü, yuvadan uzak olmanın sancısını yansıtır. Kamışlıktan kopardıklarından beri beni, Feryadım ağlatır her kadını ve erkeği. Kamışlık neyin anayurdu ve evidir. İnsan da tıpkı ney gibi cennetten, yani yuvasından ayrılmıştır. Kalbinin ebedî muhabbetle doyduğu cennetten dünya gurbetine sürülmüştür. İnsan kalbi, tıpkı ney gibi, fena ve zevalin, ayrılık ve yokluğun yaşandığı bu dünyada, inceden inceye feryad etmektedir. İnsan ruhu olması gereken yerde değildir; geçmişe ait hüzünler ve geleceğe ait kaygılar, aslında hep bu uzaklığın sözsüz ve sessiz ağlayışından ibarettir.
İnsan aslında Rabbisinin yanından ayrıldığı için hep O'nu özlemektedir. O'na kavuşmayı beklemektedir. Bunu farkedemeyen benim gibi insanlar da bu özlemir birilerine ya da birşeylere yüklemektedirler. Sanki onları özlüyormuş gibi zannederler. Bu sevgiyi, özlemi başkalarına yüklediği için, onlardan da aynı karşılığı beklemketedir ama bulamaz. Bunun karşılığını yalnız Allah verebilir. Bu kadar sevgiye cevap sadece ondan gelebilir. 

Aslında benim bunları farketmemi sağlayan yazı  burada  Siz en iyisi onu okuyun, benim zayıf laflarımla anlatılabilecek bişey değil bu. İnşallah siz de bulursunuz benim bulduğumu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder