Bu haftaler hem zor hem de sıkıcı haftalar. Senenin bitmesine 2 ay kaldı, vizeler de başladı tabi. Bugün ilk vizeye girdim. Sonuç yine hüsran. 45 dakikada 4 sayfalık sınavı çözmemizi istiyordu hoca. Zaten kendisi de biliyor yapamayacağımızı. Amacı, çok öğrenci kötü not alsın, kör sayesinde çok öğrenci geçsin. Ama ya bir kısım öğrenci iyi not alırsa? Böyle hoca mantığı nasıl olur anlayamıyorum. 8 yıllık bölümde bir tane 4.00 ile mezun olan öğrenci yok. Diğer üniversitelerde ise en az 3 er tane var. İyice sinir etmeye başladı beni bu okul, bi yerden sonra tak edecek. Daha iki gün önce asistan hoca ile tartıştık. Ömrümüz boyunca belki 10 kere kullanacağımız bir tabloyu ezberlememizi istedi.
Bugün itibari ile İstanbul'da staj yerimi de ayarlamış bulunmaktayım. Kadıköy'de bir firmada yapmayı düşünüyorum bir aksilik çıkmazsa. Zaten bütün bu okul derdini, yazın İstanbul'a gitmenin hayaliyle çekiyorum yoksa hiç çekilmez :) 18 Nisan'da da İstanbul'da olacam inş. Kitap okuma etkinliğine katılıp, fikirsizlerle çay içecem :)) Çaylar onlardanmış öyle dediler :P
Hayatımdan özetler böyle, belki bugün bir de içimden gelen duygu ve düşünceleri yazarım. Son zamanlarda çok şey düşünüyorum ama hiçbirini yazamıyorum. Buraya geçince hepsi uçup gidiyor. Keşke düşünceleri aynı anda kağıda aktaran bir cihaz felan olsa da boşa gitmese onlar :)
ölümler,yitirmeler acı veriyor insana,allah arkadaşına sabır versin,annesine de rahmet eylesin.
YanıtlaSilzahmetsiz rahmet olmazmış derler ya,istanbul ve stajın için bedel olarak düşün o ömür törpüsü asistanları ve hocaları,katlanılabilirliği artar belki :))
hehe :) o zaman onun gibi 10 tane asistan gelsin vız giderler :)
YanıtlaSil